Türkülerle Anlatılan Bir Hikâye: Görme Engelli Müzik Öğrencisi Helen Güçlü’nün Tutkusu
Müziğe olan ilgisi çocuk yaşlarda başladı. Şimdi ise sesiyle Anadolu’nun hikâyelerini anlatıyor. Görme engelli Türk müziği öğrencisi Helen Güçlü, müziğe olan tutkusunu ve eğitim sürecindeki deneyimlerini anlattı.

Helen Güçlü’nün müziğe olan ilgisi henüz beş yaşındayken başladı. Anaokulu öğretmeniyle birlikte yaptığı bir gösteride “Ada Sahillerini” söylemesiyle fark edilen yeteneği, zamanla dans ve şarkılarla pekişti. Önceleri müzik öğretmenliği düşünse de, konservatuvar sınavlarına girme kararı, onun için yepyeni bir kapı araladı.
“Bir cesaretle konservatuvarı denemek istedim”
Müzik öğretmenliği hedefiyle yola çıkan Helen, üniversite sınavında 800 bin barajını geçemediğini öğrenince konservatuvarı denemeye karar verdi. “En azından bir denemiş olayım” diyerek çıktığı bu yolda, müziğe olan sevgisini daha da derinden hissetti. Bugün piyano, bağlama çalıyor ve ses icracısı olarak türkü söylüyor.
Derslerde sesiyle öğreniyor
Konservatuvar eğitiminde karşılaştığı zorlukları ise farklı yöntemlerle aşıyor. Braille alfabesini parmaklarının küçük olması nedeniyle okuyamayan Helen, derslerde ses kayıtlarını kullanarak öğreniyor. Öğretmenlerinin desteğiyle, ses kayıtları üzerinden notaları dinleyerek enstrümanını çalıyor.
“Türkü demek, hikâye demek”
Türk müziğine olan sevgisini “Bir hikâyeyi insanlara aktarıyorum” sözleriyle anlatan Helen Güçlü, türkülerin Anadolu insanının geçmişten bugüne taşıdığı hikâyeler olduğunu vurguluyor. Onları insanlara aktarmanın kendisi için büyük bir tutku olduğunu söylüyor.
Görme engeline rağmen müzik yolculuğundan vazgeçmeyen Helen, sesiyle ve çaldığı enstrümanlarla hikâyeler anlatmaya devam ediyor. Onun için müzik, sadece bir sanat değil; geçmişi geleceğe taşıyan bir köprü.
Ajans Expres Gazetesi
Tepkiniz Nedir?






