Sulak Alanlar Yok Oluyor: Türkiye İçin Kritik Uyarı

Sulak alanlar, doğanın en verimli ve biyolojik çeşitliliği en yüksek ekosistemlerinden biri olarak biliniyor. Bu alanlar, su kuşlarından balıklara, birçok canlıya yaşam alanı sunuyor. Ancak günümüzde sulak alanlar hızla yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Türkiye Çevre Platformu, sulak alanların korunması için acil önlem alınması gerektiğini belirtti. 1971’de İran’ın Ramsar kentinde imzalanan ve 1975’te yürürlüğe giren Ramsar Sözleşmesi, sulak alanların korunmasını amaçlayan uluslararası bir anlaşma.

Bu sözleşmeye göre sulak alanlar, doğal veya yapay, sürekli ya da mevsimsel, tatlı veya tuzlu su kaynakları olup ekolojik açıdan büyük önem taşıyor. Türkiye’de ise 122 sulak alan bulunuyor. Bunların 14’ü Ramsar alanı statüsünde, 59’u ulusal öneme sahip ve 49’u yerel önemde. Ancak bu alanlar, yapılaşma, kirlilik, aşırı su kullanımı ve kurutma gibi insan kaynaklı tehditlerle karşı karşıya. Türkiye Çevre Platformu yetkilileri, özellikle İstanbul’da yapılması planlanan Kanal projesi nedeniyle Terkos, Küçükçekmece ve Sazlıdere gibi önemli sulak alanların risk altında olduğunu belirtiyor. Ormanların üç katı hızla yok olan sulak alanların, ekosistem üzerinde geri dönülmez zararlar oluşturabileceği vurgulanıyor. Uzmanlara göre sulak alanların yok olması, tarımsal üretimi, su kaynaklarını ve biyolojik çeşitliliği doğrudan etkiliyor.

Türkiye’de sulak alanlara yönelik en büyük tehditler arasında, bu bölgeleri besleyen su kaynaklarının barajlar nedeniyle yön değiştirmesi, sanayi ve tarım atıklarının suları kirletmesi, aşırı otlatma ve yasa dışı avlanma bulunuyor. Küresel ısınma ve kuraklık da bu alanların geleceğini tehlikeye atan faktörler arasında. Platform temsilcileri, sulak alanları korumak için bilinçlendirme çalışmalarının artırılması gerektiğini belirtiyor. Özellikle çiftçiler, balıkçılar ve bölge halkının sürece dahil edilerek sulak alanların korunmasına destek vermesi gerektiği ifade ediliyor. Ayrıca, sulak alanları kurutmayı öngören yasaların kaldırılması ve hangi gerekçeyle olursa olsun bu alanların doldurulmasının yasaklanması gerektiği belirtiliyor.

Türkiye Çevre Platformu’nun açıklamasında, "Bindiğimiz dalı kesmeyelim, sulak alanlarımızı gözümüz gibi koruyalım" ifadesi dikkat çekti. Yetkililer, doğanın en önemli ekosistemlerinden biri olan sulak alanların korunması için etkili tedbirlerin acilen alınması gerektiğini vurguluyor.