Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu: "Kızılay'ın afetzedelere çadır sattığını unutmuyoruz"

Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu: "Görevi afetlerde halkın temel ihtiyaçlarını karşılamak olan Kızılay'ın yaşam mücadelesi veren afetzedelere çadır sattığını unutmuyoruz!"

Şubat 6, 2025 - 21:17
Şubat 6, 2025 - 23:03
 0  4K
Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu: "Kızılay'ın afetzedelere çadır sattığını unutmuyoruz"

Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşan Azra Arıkfidan şu ifadeleri kullandı; “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormak İçin Bir Aradayız. Susmak İhanettir. Hesap Sormak Görevdir. 6 Şubat 2023 tarihinde saat 04.17’de, Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 7.7 büyüklüğünde bir deprem yaşadık. Aynı gün saat 13.24’te Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde 7.6 büyüklüğünde ikinci bir deprem daha yaşadık. Gerçekleşen bu iki büyük deprem “Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay, Malatya, Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis, Osmaniye, Adana, Diyarbakır ve Elazığ” olmak üzere 11 ilde ağır yıkımlara ve büyük can kayıplarına neden oldu. Yıkımlar sonucunda resmi rakamlara göre 50 bin; AKP’nin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yerel seçimler dönemindeki ifadesine göre 130 bin can kaybımız oldu. Deprem olduktan sonra değil, olmadan önce tedbir alınması gereken bir doğal afettir. Doğal olmayan bunun katliama dönüşmesidir. 6 Şubat depremleri asrın felaketi değil, asrın katliamıdır. Bugüne kadar yapılan bütün bilimsel uyarılara ve meslek örgütlerinin tüm çağrılarına rağmen hükümet ve devlet yöneticileri deprem tehlikesine karşı gerekli tedbirleri almamış, aksine rantı büyütmüştür. 6 Şubat depremlerinde iktidarın ve sermayenin kâr hırsının, rant düzeninin yarattığı yıkımın boyutları, kentlerimizin ve ilçelerimizin yok olmasıyla, on binlerce ölüm ve binlerce yaralıyla gözler önüne serilmiştir. Bilim insanları ve meslek odaları depremden etkilenen illeri bekleyen riskleri ve alınması gereken önlemleri defalarca bildirmelerine rağmen hiçbir önlem alınmamış, tam aksine oy ve rant kaygısıyla defalarca imar affı çıkarılmıştır. Bütün bunların sonucunda şehirlerimiz 6 Şubat depreminde mezarlıklara dönüşmüştür. Ülkeyi Yönetenler Deprem Gerçeğinden Ders Almıyor, Almamakta Israrcı Davranıyor. Yaşanan deprem gerekçe gösterilerek verilen riskli alan ve acele kamulaştırma kararlarıyla; afet ve kriz koşulları fırsat ve ranta dönüştürülmüştür. Kamusal ve hukuki denetim yok sayılarak yapılan, bilim ve teknikten uzak düzenlemeler ile kamuya ait kaynaklar, kentler, doğal, kültürel değerler ve mülkiyetler yatırım araçlarına dönüştürülmüştür. Kamu yararını hiçe sayan AKP politikaları ile tüm doğa olaylarının nasıl birer afete dönüştüğünü acı deneyimlerle yaşıyoruz. 6 Şubat depremleri sonrası, kentlerimiz hâlâ yaşanmaz durumdadır. Depremlerin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen hâlen insanlar elverişsiz koşullarda konteyner kentlerde yaşam mücadelesi vermektedir. Eğitim, sağlık hizmetlerine erişim ve beslenme hakkına erişim yetersizdir. İşsizlik ve yoksulluğa terk edilen halk yaşam mücadelesi vermektedir. Katliamlara sebep olanlara açılan davalarda sorumlular cezasızlıkla ödüllendirilmekte, hakkında dava açılan birçok sorumlu hâlen firari konumdadır. Göç etmek zorunda kalan halkın büyük bir kısmı yeterli desteklere ulaşamamış, yoksulluk ve işsizlikle boğuşmaya devam etmektedir. Bina yıkımları nedeniyle yaşanan toz ve asbest sorununa, çalışma koşulları iyi denetlenmeyen hazır beton tesislerinin yarattığı sağlık sorunları eklenmiştir. Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu olarak; Bilim insanlarının ve meslek örgütlerinin uyarılarını dikkate almayan, alınması gereken önlemleri almayan, halkı kaderine terk eden iktidarı ve yöneticilerini unutmuyoruz! Asrın katliamına sebep olan imar aflarını ve rant yasalarını çıkaranları unutmuyoruz! Liyakatsiz kamu görevlilerini kurumların başlarına getirip denetimlerin ve düzenlemelerin uygulanamaz hale getirilmesini unutmuyoruz! Görevi afetlerde halkın temel ihtiyaçlarını karşılamak olan Kızılay'ın yaşam mücadelesi veren afetzedelere çadır sattığını unutmuyoruz! İnsan kaynağı ve teknik malzemelere sahip askeri ekipleri enkazlara göndermeyenleri, birçok arama kurtarma ekibi ve gönüllü girişimi ilk müdahalede engelleyenleri unutmuyoruz! Başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere, deprem sonrası güvenli alanların yaratılamadığını, birçok kadın ve çocuğun depremin yaşattıkları yanında taciz ve istismara karşı korumasız bırakıldığını unutmuyoruz! Yıllardır karlarına kâr katan GSM şirketlerinin gerçekleştirmediği yatırımlar yüzünden depremlerin hemen ardından çöken iletişim sistemini ve sorumlularını unutmuyoruz! İnsanların enkaz altında yerlerini ve konumlarını yakınları ile paylaşmaya çalıştıkları sırada internet kısıtlamasına giden ve birçok insanın yaşamını yitirmesine sebep olanları unutmuyoruz! Toplanan deprem yardımlarının ve vergilerin ne şekilde kullanıldığının şeffaf bir şekilde açıklanmamasını unutmuyoruz! Hiçbir devlet yetkilisinin hesap vermediğini, hesap vermek bir yana istifa dahi etmediğini unutmuyoruz! Yine unutulmasın ki bizler buradayız! Bir aradayız! Görülüyor ki iktidar ve bakanları Soma’da, Ermenek’te, Aladağ’da, Çorlu’da, depremlerde, en son yaşanan Bolu Kartalkaya yangın katliamında ve sorumluluk alanlarındaki benzer birçok katliamda olduğu gibi, halkın istifa çağrılarına kulak tıkamıştır. Bir kez daha buradan söylüyoruz: Unutmuyoruz, affetmiyoruz, hesap verecekleri günler için mücadeleyi büyüteceğimize söz veriyoruz. Depremlerde hayatını kaybeden tüm yurttaşlarımızı saygı ile anıyor, yaşamlarımızı elimizden alan rant ve talan düzenine son verene kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi ilan ediyoruz. Unutmak yok, affetmek yok!”

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow