Emre Genç: "Bunu sadece belediyeler yapsın diye de bekleyemeyiz"

Odunpazarı Belediye Başkan Yardımcısı Emre Genç şu ifadeleri kullandı; “1999 depremi sonrasında şöyle bir durum vardı. Herkes deprem mühendisi olmuştu. Okullarda tatbikatlar yapılıyordu. Milli Eğitim tarafından belirlenen tahliye yolları öğretiliyordu. Şimdi düşünelim, o konteynerlerde yaşamak kolay mı? Burada bazı şeyleri söylediğimde, AK Parti yetkilileri "Devlet gereğini yaptı" diyor. Zaten yapacaksın! Sosyal devletin gereği bu. Oradaki çocukların, yaşlıların, gençlerin hayatlarına devam edebilmeleri gerekiyor. Ama görünen o ki 2 yıldır değişen hiçbir şey yok. 6 Şubat’ta bazı konular konuşulacak ve sonra unutulacak. Daha sonra "Biz çok güzel yardımlarda bulunduk" diyecekler. Yardım etmek zaten zorunluluk. Tabii ki önemli olan şu. Belediyeler ve merkezi hükümet bir araya gelmeli. Geçmişi tekrar anlatmak istemiyorum ama deprem bölgesine gittiğimde gördüğüm manzaraları unutamam. Orada kimse yoktu, insanlar yalnız bırakılmıştı. İlk 3-5 gün boyunca devlet ortada yoktu. Gelelim Eskişehir’e. Fay hattı haritası hakkında konuşuluyor ama kimse açıkça anlatmıyor. Ben teknik bir insan değilim. Bunu bize anlatın! Bu fay hattı neden bazı bölgelerden geçiyor da bazılarını atlıyor? Depremle ilgili ne yapıyoruz? AFAD binası, Odunpazarı sınırları içinde, Orhangazi Mahallesi'nde bulunuyor. Peki AFAD niçin kuruldu? Depreme anında müdahale edilsin diye. Peki deprem vergileri ne oldu? İktidar bu soruya cevap veremiyor. 1999 depremini unuttuk mu? Ben unutmadım. Bugün yine birçok söz söylenecek, “Gereğini yaptık” diyecekler. Geçmişte Devlet Planlama Teşkilatı vardı, devletin belli kademelerini planlıyordu. Ama her yere inşaat fakültesi açarsanız, inşaat mühendisi sayısı elbette fazla olur. Bugün gençler geçinemiyor, mecburen diplomalarını kiralamak zorunda kalıyorlar. Aynı durum hukuk fakülteleri için de geçerli. Belediyelerin herhangi bir yetkisi yok. Ankara'dan yerinden yönetim ve özerklik hakkında bir şey söylediğimizde, Cumhuriyet Halk Partisi’ne "ülkeyi bölüyor" diyorlar. Önce açın mevzuata bakın. Ankara'da çıkan mevzuatı Eskişehir’de nasıl uygulayacağız? Şehirdeki caddeler, sokaklar, teknik detaylar… Bunların yerine göre planlanması lazım ama belediyenin yetkisi yok. Belediye sadece ruhsatları kontrol ediyor. Yetki kimde? Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda. Bu ülke, “yapı kayıt belgesi” ve “imar affı” diye belgeler gördü. Yani beyana dayalı bir sistem getirildi. Kendi binasının uygun olmadığını bilenler, garajlarını dükkana çevirdi. Sonra deprem oldu, binalar yıkıldı, felaket yaşandı. "Allah rahmet eylesin" demekle bu iş çözülmez! Öncelikle yasal düzenlemeleri yapmamız gerekiyor. Herkes el birliğiyle çalışmalı ama nasıl? Önce bir adım atın, bir çözüm üretin! Her 6 Şubat’ta bu söylemleri tekrar edeceğiz. Evet, ihmaller insanları öldürüyor. Teknik çalışmalar ihmal ediliyor ama en büyük acıyı o bölgede yaşayan insanlar hissediyor. Elimizden geleni yapıyoruz. Belediyeler ve devlet arasında bir güç farkı var, bunu kabul edelim. Bir belediyenin imkanlarıyla devletin sahip olduğu imkanlar aynı değil. Devlet elini taşın altına koymalı. Ama bunu sadece belediyeler yapsın diye de bekleyemeyiz. Özellikle buradan AK Parti meclis üyelerine sesleniyorum. Lütfen ilçe yönetimlerine yasal mevzuatı öğretsinler. Üç belediyenin başlattığı bir uygulama var ama bazı yanlış yorumlar yapılıyor. Odunpazarı Belediyesi’nin topladığı parayı emekçilere dağıtması gerektiği söyleniyor. Ama ortada belediye kanunu var. Kamu maliyesiyle ilgili harcamaları düzenleyen yasalar var. Bir dağıtım yapılacaksa, önce mevzuata bakılması gerekiyor. Emekçi kardeşlerimiz hiç merak etmesin, Odunpazarı Belediyesi onların yanında. Şu anda belediyede en düşük ücret 33 bin 900 lira. Daha ötesi var mı? Biz zaten başından beri bunu söylüyoruz. Emek sadece bir mahalle adı değildir, biz emekçinin yanındayız. Ama eleştiri yaparken lütfen yasal mevzuata uygun hareket edin.”