Anıl Ataş: "BirGün susmaz, susturamayacaksınız"
Yargının iktidarın hizmetinde olduğunu belirten Anıl Ataş muhalefete yönelik baskıların korku ortamı yaratma amacı taşıdığını söyledi
Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu Anıl Ataş şu ifadeleri kullandı; “Yandaş Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek’in, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i ziyaret ettiği haber gerekçe gösterilerek, BirGün net yöneticileri Uğur Koç, Berkant Gültekin ve Yaşar Gökdemir ifadeye çağrılabilecekleri halde, dün gece saatlerinde alelacele evlerinden gözaltına alındı. Biliyoruz ki yaşananlar; en ufak bir sese dahi tahammül edemeyen, tüm muhalefet kesimlerini sindirmek isteyen ve ülkede korku iklimini hâkim kılmaya çalışan Saray rejiminin, yargı aracılığıyla basın ve toplum üzerinde kurmak istediği baskının son örneğidir. İlgili haberde konu edilen “savcı ziyareti” ilk olarak yandaş Sabah Gazetesi’nde yayınlanmasına rağmen, birgun.net yöneticisi gazeteciler özelinde başlatılan bu operasyon, Saray tarafından tüm muhalif güçlere verilmek istenen yeni bir mesajdır. Biliyoruz ki bu baskı ve zorbalığa dayalı politikanın arkasında, ülkeyi yönetemeyen ve toplumsal desteği gün geçtikçe eriyen tek adam rejiminin ayakta kalma çabası var. Muhalefet belediyelerine atanan kayyumlardan siyasetçilere açılan soruşturmalara, grev yasaklarından Gezi Direnişi’ne, medya üzerinde kurulmak istenen ablukaya kadar her bir hamle bu amaca hizmet etmektedir. Tıpkı Ergenekon ve Balyoz süreçlerinde olduğu gibi, yeni bir “dokunan yanar” döneminin içindeyiz. Siyasetçilerden gazetecilere kadar pek çok kişi hakkında açılan soruşturmalarda imzası olan Savcı Akın Gürlek’in isminin anılması bile yasaklanmak istenmektedir. Biliyoruz ki, dokunanın yandığı ve ses çıkaranın bastırılmaya çalışıldığı bu koşullarda hukuk tamamen tasfiye edilmiş, yargı ise tek adamın hizmetkârı hâline getirilmiştir. Bugün muhaliflere yönelik soruşturmalarda adı eksilmeyen Akın Gürlek’e de bu kurguyla dokunulmazlık zırhı bahşedilmiştir. Amaç, hiçbir toplumsal kesimin yaşananlara karşı tek bir ses bile çıkarmamasını sağlamaktır. Gözaltılar, operasyonlar ve tutuklamalar yoluyla halkın yoksulluğa mahkûm edilmesi, dertlerinin görünmez kılınması amaçlanmaktadır. Muhalif basına yönelik baskılar yalnızca gözaltı ve tutuklamalarla sınırlı kalmamakta, ekonomik baskılarla da sürdürülmektedir. 2019’dan beri Evrensel Gazetesi’nin resmi ilan hakkının Basın İlan Kurumu tarafından gasp edilmesi bunun en somut örneklerinden biridir. İktidarın RTÜK Komiseri Ebubekir Şahin’in aba altından sopa gösterdiği gün gazetecilerin gözaltına alınması asla tesadüf değildir. İktidar, dört koldan istemediği haberleri yazan gazetecileri ve gerçekleri dile getiren halkı cezalandırıyor. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar, halkın sesine kulaklarını kapatmış Saray rejiminin hesapları tutmayacak. Bugün burada, Saray’daki hesabın çarşıya uymayacağını haykırıyoruz. Biliyoruz ki bu karanlık, halkın birleşik mücadelesiyle elbet son bulacak. BirGün, kurulduğu ilk günden beri halkın desteğiyle ayakta durdu. AKP’li yıllarda doğmuş bir gazete olarak, defalarca çalışanları gözaltına alındı, tutuklandı, hapis cezaları aldı. Defalarca iktidarın yargısı tarafından baskılara maruz bırakıldı. Bir kez daha söylüyoruz. Gün be gün soruşturmalarla, para cezalarıyla ve çeşitli baskı araçlarıyla hedef alınan BirGün, gerçekleri yazmaya devam edecek. BirGün susmaz, susturamayacaksınız.“
Tepkiniz Nedir?