29 Ekim Kadınları Derneği Ve Eğitim-İş Sendikasından Cumhuriyet Değerlerine Sahip Çıkmak İçin Birlik Çağrısı

Eğitim İş Eskişehir Şube Başkanı Fadime Arslan, Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay ve 29 Ekim Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan, Cumhuriyetin kazanımlarını savunarak, eğitimin ve kadın haklarının savunulması gerektiğine dikkat çekti.

Fadime Arslan, AKP iktidarının baskılarını her geçen gün arttırdığına vurgu yaparak, cumhuriyetçilere düşen görevin önemini belirtti. Öğretmenler olarak, eğitim sistemindeki çağ dışı uygulamalara karşı birlik olunması gerektiğini ifade etti. Arslan, Cumhuriyet değerlerinin yerle bir edilmeye çalışıldığı bu dönemde, öğretmenlerin susma lüksünün olmadığını belirtti. “Birlik olma günü!” diyerek tüm katılımcılara teşekkür etti ve ülkenin aydınlık yarınlara kavuşması için birlikte adımlar atılacağını vurguladı.

29 Ekim Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan, hukuk fakültesini okuma ve adalet için mücadele etme isteğinden bahsederek, kadın-erkek eşitliği için verdiği mücadeleyi anlattı. Sarıhan, Atatürk'ün mirasını öğrencilerine aktardığı yıllarda, Cumhuriyet değerlerini yaşatmak için her dönemde çaba gösterdiğini söyledi. Ancak son dönemde, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen gençlerin ceza almasını eleştirerek, laik ve demokratik bir ülkede adaletin insan haklarına dayalı bir hukuk sistemine dayanması gerektiğini belirtti. Kadınların sosyal hayatın dışına itilmeye çalışıldığını, kadınların esnek çalışması gerektiği gibi çağ dışı anlayışların hâlâ var olduğunu vurguladı.

Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, Milli Eğitim Bakanı'nın öğretmenlere önlük dağıtma açıklamalarına karşı eleştirilerde bulundu. Kadın öğretmenlere yönelik özel bir önlük tasarımı ve karma eğitim konusundaki tartışmalara değinen Özbay, Atatürk’ün karma eğitimi savunmuş ve kadın öğretmenlerin haklarını korumuş bir lider olduğunu belirterek, bu değerlerin günümüzde de korunması gerektiğini ifade etti. Özbay, Milli Eğitim Müdürü’nün kadın öğretmenlerin çalışma koşullarına karışmaya cüret etmesini eleştirerek, Atatürkçüler ve Cumhuriyetçiler olarak bu tür tutumlara karşı durulması gerektiğini belirtti.